14.9 C
Malta
Perşembe, Nisan 25, 2024
spot_img
spot_img

Senaryosu ve görselliğiyle dahice bir film: The Grand Budapest Hotel

Başarılı yönetmen Wes Anderson’ın 2014 yapımı filmi Büyük Budapeşte Oteli – The Grand Budapest Hotel yönetmenin en önemli filmlerinden biri. Film değişik konusu, görselliği ve özellikle kostümleri, dekor tasarımları ile izleyiciye masal gibi bir film sunuyor. Filmin oyuncu kadrosunda Ralph Fiennes, F.Murray Abraham, Bill Murray, Adrien Brody, Tilda Swinton, Willem Dafoe, Edward Norton, Jeff Goldblum, Harvey Kaitel, Lea Seydoux, Tony Revolori ve Saoirse Ronan gibi isimler yer alıyor.

Wes Anderson, filmlerinde her detaya dikkat eden, görselliğe önem veren ve genelde pastel renkler kullanan bir yönetmen olarak bilinir. Anderson için kamera açıları çok önemlidir. Hatta simetri takıntısı olduğunu söylemek mümkündür.

1920’li yıllarda Avrupa’da Büyük Budapeşte Oteli’nde görev yapan Mösyö Gustav ve yakın arkadaşı lobi görevlisi Zero Mustafa’nın yaşadıklarını anlatıyor. Üç ayrı zaman diliminde geçen filmde mekanın hayali bir ülkede olması senaryoyu daha da çekici hale getirir. Wes Anderson’un Hugo Guinness ile birlikte yazdığı öyküden uyarladığı, senaryosunu kendisi yazdığı film 3 dalda Oscar almış, BAFTA ve Altın Küre gibi önemli ödüllerin sahibi olmuş.

Filmin ana mekanı Alp Dağları’nda yer alan kurgusal bir Avrupa ülkesi Zubrowka Cumhuriyeti, adını Polonya’daki bir votka liköründen alıyor.

2014 yılında vizyona giren 3 dalda Oscar kazanan film, BAFTA ve Altın Küre’den de ödül alan Büyük Budapeşte Oteli gişede de büyük başarı başarı yakaladı. Film, 2014’ün en çok hasılat yapan bağımsız film oldu. Film yönetmen Wes Anderson’ın da bugüne kadar en çok hasılat yapan filmi oldu. Film çok sayıda ünlü oyuncunun, oyunculuk kaliteleri ile göz doldurduğu komedi ve kara mizah öğeleri ile birlikte yoğun tempolu polisiye denilebilecek bir konuya beklenmedik bir kurgu ve anlatıma sahiptir. Bir otelin merkezinde farklı zaman dilimlerinde gerçekleşen olaylarda hüzün de eksik olmayacaktır. Filmin ilk sahnesi, genç bir kadın, bir yazar anısına yapılmış anıt mezara yaklaşır. Yazarın 1968 yılında Büyük Budapeşte Oteline yaptığı ziyareti anlatan kitabı okumaya başlar, Hayali Zubrowka Cumhuriyeti’nin savaş sonunda viran haldedir. Eski zamanların göz kamaştıran oteli, bakımsızlıktan harabeye dönmüştür. Konaklayanlar da oldukça azalmıştır. Yazar otelde bir akşamüstü otelin sahibi Sıfır Mustafa ile karşılaşır ve akşam yemeğinde buluşup sohbet etmeye karar verirler. Yemek sırasında Mustafa otele nasıl sahip olduğunu ve onu neden kapatmak istemediğini anlatır. Hikâye 1932 yılında otelin şatafatlı günlerinin sonlarına yakın dönemde başlar. Bu dönemde Mustafa otelde karşılama görevlisi olarak çalışmaktadır. Zubrowka savaşın eşiğindedir ama otelin ünlü odacısı Gustave’ın umurunda bile değildir. Otelin zengin misafirlerinin ihtiyaçlarıyla ilgilenen Gustave, diğer zamanlar da ise yaşlı ve zengin kadın müşterilerle birlikte olmaktadır. Bu kadınlardan bir tanesi Madam Céline Villeneuve Desgoffe und Taxis otelden ayrıldıktan kısa bir süre sonra evinde esrarengiz şekilde ölü bulununca olaylar, gelişmeye başlar. Polisin yanlış deliller üzerinden yürüttüğü soruşturmada, mösyö Gustav suçlanarak cezaevine girer, akıl almaz olaylarla suçlanan Gustav’a Osmanlı topraklarından Zobrowka’ya gelen ufak tefek çelimsiz bir genç olan otel odacısı Zero lakaplı Mustafa kaçması için yardım eder. Dediğimiz gibi kara mizah, komedi, polisiye ve hüzünle harmanlanmış bu filmi sinemaseverler mutlaka izlemelidir.

Son Haberler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz