31 Temmuz 2025 | Malta | Onur Gökmen YETİM
Transfer tahtası hareketli ama bazı sorular cevapsız: Üç büyük kulüpte yıldızlar kadar sistem arayışı da gündemde.
Sezon başı sessizliği, bir anda patlayan transfer bombalarıyla yerle bir oldu. Sane, Duran ve Orkun transferleriyle başlayan hareketlilik; Osimhen imzası, ardından gelen Skriniar ve Semedo hamleleriyle başka bir seviyeye taşındı. Sessiz ama spekülasyon yüklü bir yaz döneminin son düzlüğüne girilirken, artık işler ciddileşti.
İşin pozitif tarafı şu: Gelen isimlerin en önemlileri geçen sezon kiralık formayı giymişti. Yani fragmanı izledik, şimdi film başlıyor. Performans belirsizliğini minimuma indiren bir süreç yaşanıyor. En azından “aldık ama ne çıkacak” bilmecesi yok.
Gündemde şu an Galatasaray için üç sıcak dosya var: Ederson, Kerem Aktürkoğlu ve ismi gizli tutulan bir stoper. Fenerbahçe’nin Kerem için hamle yapmayı düşündüğü konuşulurken, Zaniolo–Kerem takası söylentisi gündeme bomba gibi düştü. Bu sadece iki kulübü değil, ligin tüm psikolojisini etkileyecek kadar önemli bir denklem. Sağ bek ve orta saha için de pusuda bekleyen bir Galatasaray var. Klasik “son gün bombası” geleneği burada da devrede olacak.
Fenerbahçe cephesi daha karmaşık. Kaleci, kanat, orta saha ve bir forvet daha hedefleniyor. Ancak özellikle Semedo transferi ciddi soru işaretleri doğurdu. Brown sol bekte hızlı, Osterwolde zaten stoperde tempo koyuyor. Sağ beke ise daha kontrollü, pozisyon bilgisi yüksek bir isim bekleniyordu. Semedo bu profilde değil. Skriniar’ın yanına konacak bir sağ bek değil Semedo; bu net.
Ancak üçlü savunma oynayacaksa tablo değişir. Nitekim geçen sezon zaman zaman denenen bu sistemde Fenerbahçe olumlu sinyaller vermişti. Beklerin hücuma çıktığı, merkezde güçlü kaldığı sekanslar izledik. Ama bu yapıyı bozan en önemli detay Talisca’nın varlığıydı. Topu isteyen, boşluğu isteyen, geride koşmayan ama hep merkezde duran bir oyuncu… Bu sistemde Talisca nereye yazılacak? Sistem ona mı uydurulacak, o mu sisteme entegre edilecek?
Cevabı olmayan büyük bir soru bu.
Ve bu planlama Feyenoord maçına kadar yetişir mi? O da başka bir soru işareti.
Beşiktaş ise şimdilik sessizlik içinde. Orkun ve Abraham transferleri dışında elle tutulur bir hareket yok. Avrupa eleme maçlarından sonra net bir yol haritası çizilecek ve transferde düğmeye basılacaktır. Ancak şu an için camia içi belirsizlik hâlâ dağılmadı.
Galatasaray tarafında işler daha derli toplu. Osimhen transferi maliyet açısından tartışılır ama ülke futbolu adına büyük iştir. Sane ile kanat rotasyonu da güçlendi. Bu durumda Mertens’in bölgesine en az biri rotasyon olacak şekilde iki orta saha transferi kaçınılmaz hale geldi. Sağ bekte Jelert çokça eleştirildi ama yaşı, potansiyeli ve ödenen bonservis göz önüne alındığında üstü kolayca çizilmemeli.
En geç kalınan pozisyon ise kaleci. Galatasaray birkaç gün içinde bu işi çözmeli. Şu an için en güçlü aday Ederson. Alınırsa sezonun en net işlerinden biri olur.
Peki Galatasaray ne oynayacak? Çift forvet mi?
Osimhen – Icardi aynı anda mı sahada olacak, yoksa biri yedek mi kalacak? Hatta son anda bir Icardi satışı sürprizi mi gelecek? Sorular çok, cevap yok. Ama şurası kesin: Bu yaz transfer dönemi son yılların en karmaşık, en hızlı ve en çok bilinmez içeren yazı olacak.
Yıldızlar geldi, sistem hâlâ beklemede.
Bakalım bu rüzgâr sadece yaprak mı uçuracak, yoksa fırtına mı kopacak?