14.9 C
Malta
Çarşamba, Aralık 17, 2025
spot_img
spot_img

Onur Gökmen Yetim Yazdı: Skorun Arkasında Saklanan Kaos

Fenerbahçe’de skorlar bağırıyor ama futbol dengesiz. Son iki maçta dörder gol atmak herkesi cezbediyor, tribünü de ekran başını da kandırıyor. Ama bu lig kandırılmaya gelmez. Aynı takım Başakşehir karşısında yürüdü, Ferencváros karşısında dağıldı. O yüzden Fenerbahçe taraftarı haftaya “yine iyi futbol izleriz” diyemiyor. Çünkü bu takım hâlâ geceyle gündüz gibi. Bir maçta şampiyonluk oynayan takım, diğer maçta sıradanlaşıyor. Büyük takım refleksi dediğin şey tam burada başlar ama Fenerbahçe hâlâ o refleksi istikrarlı şekilde gösteremiyor.

Galatasaray cephesi sakin görünüyor ama orada da her şey süt liman değil. Antalya kadro olarak ligin en zayıflarından biri, bu doğru. Ama Galatasaray’ın farkı, eksikleriyle bile ayakta kalabilmesi. Singo yine yok, haftalardır sakat. Buna rağmen Sallai oynuyor ve pozisyonu taşıyor, hatta zaman zaman fazlasını veriyor. Bu, kadro derinliğinin değil, doğru kullanımın sonucu. Yunus’un bu takım için ne kadar kritik olduğu bir kez daha netleşti. Oyunu hızlandıran, sorumluluk alan, rakibi bozan oyuncu o. Icardi’ye gelince… Sahada var mı yok mu tartışılır ama tabelaya bakıyorsun, yine yazmış. Büyük forvet budur. Galatasaray bazen kötü oynar ama golü vardır, çünkü sahada Icardi vardır. Ama artık taraftarın sabrı taşıyor… Singo nerede ?

Ama Galatasaray’ın da dikkat etmesi gereken bir gerçek var. Sallai bugün idare eder, yarın da eder ama bu geçici çözümler kalıcı sanılmaya başlanırsa sorun çıkar. Singo’nun dönüşü, formu, bu yapıya nasıl entegre edileceği konuşulmazsa, bugün kazanırken ertelenen problemler yarın büyüyerek gelir. Sorunlar top çizgiyi geçmediğinde daha çok konuşulur…

Beşiktaş ise haftalardır futbol oynamıyor, hayatta kalmaya çalışıyor. Evet, haksız bir kırmızı kart var. Evet, hakem faciası ortada. Ama Beşiktaş bu sezon öne geçtiği halde puan kaybettiği 6. maçını oynuyorsa, mesele sadece hakem değildir. 1-3’ten 3-3’e gelmek kulağa iyi gelir ama bu bir başarı hikâyesi değil, bir alarmdır. Çünkü bu takım öne geçiyor ama oyunu tutamıyor, sakinleşemiyor, aklını kaybediyor.

Sergen Yalçın cephesinde tablo net: Takım ile teknik direktör arasında bir kopukluk var. Kenardan oyuna dokunuş yok, saha içi liderlik yok. Jurasek konusu ise artık eleştirinin değil, sorgulamanın ötesinde. Bu kadar dağınık, bu kadar etkisiz bir oyuncunun Beşiktaş seviyesinde olması izah edilemiyor.

Fatih Tekke’ye gelince… Ben bu adamı severim, futbol aklını da beğenirim. O yüzden bu maç daha çok şaşırttı. Onuachu yokken hâlâ Onuachu üzerinden oynamaya çalışmak, “B planı yok mu?” sorusunu sordurur. Bu bir yetersizlik ithamı değil, beklenti meselesi. Çünkü Tekke’den daha esnek, daha çözümcü bir dokunuş beklenirdi. Bu maçta Beşiktaş oyunu kendiyle değil, biraz da hakem hatasıyla tuttu. Bu da insanın kafasını karıştırıyor.

Bugün geldiğimiz noktada tablo sert ama gerçek:

Fenerbahçe hâlâ güven vermiyor.

Galatasaray kazanıyor ama bazı sorunları erteliyor.

Beşiktaş ise oyunu değil, kontrolü kaybetmiş durumda.

Bu ligde hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. Kaos birikir, sonra patlar. Kimin hazır olduğu, kimin sadece günü kurtardığı o gün ortaya çıkar.

Son Haberler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz