Dün bir maç oynandı… Ama yine oyundan çok hakem konuşuldu. Zaten Türkiye’de futbolun en büyük hastalığı bu değil mi? Bizim hakemler her daim kötüydü ama dünkü hakem resmen dibi değil, dibin dibini gösterdi. Trabzonspor’un nizami golü sayılmadı. Çizgiyi geçen Fenerbahçe golü VAR’a bile gitmedi. Onuachu’ya ikinci sarı kartı göstermemek için akla hayale gelmedik cambazlıklar yaptı. Hakemin ismi ne olursa olsun, dün gece tarihe geçmiştir: “Kötünün bile kötüsü” diye.
Ama netice ne oldu? Fenerbahçe kazandı. Evet, istatistiklerde ezdiler. Kağıt üstünde bakarsan sanki Barcelona’nın prime dönemi. Ama gel gör ki, iş oyun bütünlüğüne geldiğinde sınıfta kaldılar. Fatih Tekke hocam… Yahu 1-0 değil 5-0 yenil ama biraz cesur ol! Senin takımın ilk şutunu 90’da mı atar? Böyle korkaklık olmaz. Benim gözümde Tekke bu maçla birlikte çoktan sınıfta kalmıştır.
Fenerbahçe cephesine gelecek olursak… İstatistikler ezici, top Trabzon yarı sahasında ama “tehlike” dediğin şey nerede? Tehdit nerede? Cılız, zayıf, içi boş ataklarla istatistik şişirmekten başka bir şey yapmadılar. Yaratıcılık yok, bağlantı oyunu yok, üçüncü bölgede bitiricilik yok. Talisca’ya bakıyorsun vasat, Kerem biraz kıpırdanıyor ama o kadar. Fenerbahçe rakibi bunaltıyor gibi görünüyor ama aslında kendi kendini kandırıyor.
Oosterwolde’ye gelince… İyi stoper diyorduk, ama kaç maçtır defanstan top kaçırıyor. Sürekli yanlış pozisyon alıyor. Çağlar oraya çok daha iyi oturur, net. Bu takımı ayakta tutacaksa da stoper hattını toparlamaktan geçer.
Gelelim işin en kritik kısmına: Fenerbahçe bu maçı tribün gücü ve “yeni hoca gazı” ile aldı. Yoksa oyunu ile değil. İstatistiklerde ezdi geçti ama oyunda tatmin etmedi. Bu “istatistik üstünlüğü – oyun yetersizliği” makası çok açık. Şimdi soru şu: Bu makas ilerleyen haftalarda kapanacak mı yoksa daha da açılacak mı? İşte Tedesco’nun gerçek sınavı burada başlayacak. İlk maç, hadi günahı olmaz. Ama birkaç hafta içinde aynı tablo devam ederse, şişirilmiş bir istatistik balonunun patlaması an meselesidir.
Velhasıl kelam… Dünkü hakem skandallarıyla beraber, korkak bir Trabzonspor, sahte bir istatistik üstünlüğüyle üç puan alan ama oyunu tatmin etmeyen bir Fenerbahçe izledik. Tribün gazı ve hakem cambazlığıyla maçı aldılar. Şimdi herkes soruyor: Bu böyle mi gidecek, yoksa film asıl bundan sonra mı başlayacak?