Site icon Malta Haber

Onur Gökmen Yetim Yazdı: Neredesin ey Osimhen?

Galatasaray, 25 Kasım gecesi USG karşısına çıktığında kâğıt üzerinde eksikti ama zihnen daha da eksikti. Çünkü bu takım son haftalarda Osimhen’in getirdiği o güvenli limana fazla alışmıştı. Oyuncuların yüzünde bile “Nasıl olsa Osimhen bir yerden çözer” hissi vardı. Ancak Osimhen yoksa konfor da yoktur. Ve Galatasaray bu gerçeğe hiç hazırlıklı değildi.

Icardi’nin etkisiz kalması tesadüf falan değildi. Çünkü onun profiline uygun bir plan sunulmadı. Top ona ulaşmadı, ulaşınca da etrafında destek bulamadı. Bağlantı oyunu yoktu, ceza sahası içi tehdit yoktu, servis yapan oyuncular zaten sahada görünmüyordu. Bu maç özelinde Icardi var mıydı yok muydu tartışılır hâle geldi.

USG’nin orta saha lideri Zorgane, İlkay’ı öyle bir kilitledi ki Galatasaray’ın oyun aklı tamamen sıfırlandı. İlkay oyuna giremeyince Galatasaray’ın bütün yaratıcılığı çöktü. Sara ile Sané bireysel denemeler yaptı, topu taşıdı, adam geçti ama bunların hiçbiri fark yaratmaya yetmedi. Oyun akmıyordu, tempo yoktu, tehdit oluşturacak düzen hiç kurulamadı. Ama yine de bu maçta üç oyuncu seçeceksem Sané , Sara ve Sallai ‘dir

Bu maçın hakkı beraberlikti. Galatasaray’ın “kesin kazanırdı” diyebileceğimiz bir üstünlüğü yoktu. Böyle kısır maçlar bazen bir şans golüyle çözülür; o şans topunu da USG buldu. Üstelik gol öncesinde Promise David’in görmesi gereken bir ikinci sarı kart vardı. Hakem bunu atladı. O kart çıksa oyun bambaşka yere evrilirdi, bunu söylemek yanlış olmaz.

Hakem performansı da vasattı. Galatasaray’ı tamamen ezdi diyemem ama takdir haklarının çoğunu USG’den yana kullandı. Avrupa seviyesinde bir yönetim değildi. Çifte standart barındıran pozisyon kararları oyunun dengesini bozdu. Bu tür maçlarda hakemin net ve tutarlı olması gerekirken tam tersi bir görüntü izledik.

Evet, Galatasaray eksikti. Eksikler oyuna da skora da etki etti. “Eksikler bahane olamaz” romantizmi burada geçmez. Ama tüm eksiklere rağmen bu maç en azından tutulabilirdi. Bir puan çok değerli olurdu. Galatasaray bunu da yapamadı çünkü planı yoktu, reaksiyonu yoktu, oyunu yönlendirecek lideri yoktu.

Ancak genel tabloya bakınca Şampiyonlar Ligi açısından karamsarlığa gerek yok. 5 maç 9 puan hâlâ çok kritik bir avantaj. Gruptaki gerçek final Monaco maçında oynanacak. Dananın kuyruğu o maçta kopacak. Bu mağlubiyet moral bozar fakat sezonun yönünü belirleyecek olan o karşılaşma.

Eğer Osimhen döner, ona uygun düzen kurulursa ve İlkay serbest kalabilirse Galatasaray bambaşka bir takım görüntüsüne geri döner. Çünkü bu takımın gerçek seviyesi USG maçının çok üzerinde. Asıl mesele o seviyeyi Monaco maçında hatırlamak.

Exit mobile version