Dün Fenerbahçe’de koltuk değişti. Ali Koç defteri kapandı. Saran dönemi başladı. Ama unutmayın: Saran kazanmadı. Ali Koç kaybetti. Nokta.
Ekonomi? Sponsorluklar? Mali disiplin? Hikâye. Futbol yoksa hiçbir kıymeti yok. Futbol bu kulübün lokomotifidir. “Biz spor kulübüyüz” masallarını geçin. Basketbol, voleybol, havuz… Üç beş kişi bakar. Milyonların umrunda olan tek şey futbol. O yoksa gerisi lafügüzaf.
Ali Koç’un 7 yılda yaptığı tek şey: bahane. Hakem, federasyon, şans, kader… Hep başkasını suçladı. Stadın adını Atatürk yapacağım dedi. Sonra Yunan yoğurdu Chobani çıktı ortaya. Rakibi siyasetle yakın diye eleştirdi. Ülkü Ocaklarından destek geldi. Hakemler yapı elemanı dedi . MHK’ya güveniyoruz dedi. Taraftar ve kongre üyeleri şaşkın. Akıl sahada değil, sosyal medyada kaldı. Yeter artık. Ali Koç kendi sonunu hazırladı.
Sahaya bakalım… Kasımpaşa maçında Fenerbahçe sınıfta kaldı. 6. haftada 3. beraberlik. Makas açılmış ligde kayıplar intihar. Kasımpaşa neredeyse bir devreyi 10 kişi oynadı. Sen iki isabetli şut atabiliyorsun. Gol beklentin 0.80. Vasat bile değil. Rezil. Tedesco’ya artık kredi yok. Başkan değişti, camia resetlendi, ama sahadaki futbol hâlâ çöp. Dinamo Zagreb ve Antalyaspor maçları hocanın ipini çeker.
Skriniar takımın en iyisiydi. Fred silkelenmeli, takıma yük oluyor. İsmail Yüksek tutuktu. Aklı sahada değil, seçimdeydi.
Kerem Aktürkoğlu’nun 20 top kaybı gündem oldu. Ne şaşırıyorsunuz? Bu adamın kariyerinin başından beri en büyük problemi bu. Yeteneği var, driplingi var, ama top kaybı da var. Bunu görmeyen ya futbol izlemiyor ya da görmek istemiyor.
Son söz: Ali Koç dönemi bitti. Fenerbahçe yeni sayfa açtı. Taraftarın defteri doldu, sabrı tükendi. Bahane dönemi kapandı. Futbol yoksa hiçbir şey yok. Saran’a tavsiyem net: tek ölçü var: şampiyonluk. Getirmezsen senin de sonun Ali Koç gibi olur.