Site icon Malta Haber

Transfer Gündemi

Onur Gökmen Yetim Yazdı Transfer Gündemi

Onur Gökmen Yetim Yazdı Transfer Gündemi

Ligin ilk yarısı geçen hafta itibarıyla sona erdi. Futbol topu son günlerde ne kadar adliye koridorlarında yuvarlansa da, biz topu yeşil sahada seviyor ve orada konuşmayı tercih ediyoruz. Lig biter bitmez şahsen en sevdiğim döneme girdik: transfer gündemi.

Transfer döneminin ilk adımı Fenerbahçe’den geldi. Samsunspor’dan Musaba’nın serbest kalma bedelini ödeyen Fenerbahçe, oyuncuyu kadrosuna kattı. Musaba ne katar? İsim olarak kimi taraftarı tatmin etmese de, ligin hücumda en çok aksiyon alan üç oyuncusundan biri. Ancak bu tarz oyuncular büyük takımlara geçince aynı etkiyi gösterebiliyor mu, orası ciddi bir soru işareti. Musaba’ya ne kadar ılımlı yaklaşsam da Fenerbahçe’nin asıl problemi başka. Sarı-lacivertlilerin “acaba tutar mı” denilen oyunculardan ziyade, kimsenin soru sormayacağı, kendini kanıtlamış isimlere ihtiyacı var. Kalede Ederson, savunmada Skriniar nasıl net profillerse, ileri uçta da bu seviyede bir transfer yapılması gerekiyor. Nene, Szymanski gibi oyuncular iyi ama hâlâ “acaba” ile başlayan cümleler kuruluyor. Fenerbahçe için sürprize değil, garanti performansa ihtiyaç var.

Galatasaray cephesinde ise tablo daha net. Sarı-kırmızılılar kesinlikle bir orta saha takviyesi yapacak. Okan Hoca, Berkan’dan beklediği verimi alamıyor; Lemina bir var bir yok. Sara’yı bireysel olarak beğensem de, Okan Buruk’un aradığı yırtıcı, sert profile tam uymuyor. Bu bölge için Lamine Camara, Hakan Çalhanoğlu ve Gedson Fernandes isimleri konuşuluyor. Profil, maliyet ve ulaşılabilirlik açısından bakıldığında en gerçekçi adayın Gedson Fernandes olduğunu düşünüyorum. Galatasaray’ın çok eleştirilen transfer politikasında ise ilginç bir şekilde haklı çıktığım bir senaryo yaşanıyor. Osimhen transferi yapılırken ciddi eleştirilerde bulunmuştum. St. Gilloise ve Monaco maçlarında en fanatik Galatasaraylının bile ismini bilmediği oyuncuları kulübede görünce, kadro mühendisliğinin ne kadar plansız ilerlediği bir kez daha ortaya çıktı.

Beşiktaş ise sezona dalgalı bir gündemle girdi. Mert Günok ve Necip Uysal’ın kadro dışı bırakılması ciddi bir kırılma anı. Ancak Beşiktaş eğer gerçekten doğru bir planlama yapmak istiyorsa, radikal kopuşlardan kaçınmalı. Çok büyük bir değişim yerine, gençleri yavaş yavaş takıma entegre ederek yeni sezonun temelini atmak daha akılcı bir yol olur. Aksi hâlde her sezon başa sarılan bir hikâyeyi yeniden izleriz.

Kısacası lig araya girdi ama futbol bitmedi. Asıl maçlar şimdi masada oynanıyor. Transfer masasını doğru kuran, sezonu sahada daha rahat oynar.

Exit mobile version