Site icon Malta Haber

HERKES İĞNEYİ KENDİNE BATIRSIN…

20 Ağustos 2025

Galatasaray’ın bu hafta Karagümrük karşısında aldığı galibiyet sonrası yine aynı tartışmalar gündeme oturdu. Bazı okuyucular Gaziantep maçı sonrası, yazıya tepki göstermişti ama şunu en başta söylemeliyim: Ben hataları kimin lehine veya aleyhine olduğuna bakmaksızın dile getiriyorum. Hakem hataları yalnızca Galatasaray’ın değil, Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın, Trabzonspor’un ve hatta Anadolu kulüplerinin de başına geliyor. Bunun bir benzerini de Göztepe – Fenerbahçe maçında görmüş olduk.

Önce herkesin kendi çöplüğüne bir bakması lazım. Yıllarca başarısızlık yaşayan, sürekli teknik direktör ve futbolcu değiştiren, kongrelerinde bile birlik sağlayamayan kulüplerin, rakiplerinin şampiyonluklarını yalnızca hakem hatalarına bağlaması doğru değil. Üç yıl üst üste şampiyon olan bir takımı sadece “hakemlerle kazanıyor” diyerek küçümsemeye çalışmaktansa, dönüp kendi iç muhasebenizi yapmanız daha doğru.

Galatasaray’ın şampiyonlukları hakedilmiş şampiyonluklardır. Bu, rakiplerin başarısızlığını gizlemek için kullanılan bir argüman değil; sahada verilen mücadelenin sonucudur. Elbette hatalardan kaynaklanan puanlar veya avantajlarolmuştur. Ama herkesin önce kendi takımının yanlışlarını da, kendi lehine olan hataları da delikanlıca söylemesi gerekir.İşte o zaman oturur “sen şunu yapmıştun, bana şu olmuştu”konuşuruz. Çünkü yalnızca karşı tarafı suçlayarak, “biz temiziz siz kötüsünüz” yaklaşımıyla ilerlemek Türk futboluna hiçbir şey kazandırmaz.

Gelelim Karagümrük maçına. Galatasaray rölantide oynadı ama üç puanı aldı. Tartışmalı pozisyonlar vardı. Barış Alper’in gol öncesi rakibini ittiği hareket kesinlikle faul. Gol iptal edilmeliydi. Buna katılıyorum. Ama aynı maçta Karagümrüklü oyuncu Doh’un yaptığı hareket de tartışmasız kırmızı karttı. Bunu görmezden gelerek sadece işinize gelen kısmını konuşursanız, samimi olmazsınız.

Buradaki en büyük sorun, hakemlerin aldığı kararlarda bir standardı yakalayamaması. Bir bakıyosunuz olmayacak bir pozisyona penaltı çalıyor, diğer maçlarda ise çalmıyor. Biri, başka birinin yüzüne dirsek atıyor. Diğeri topu alıcam diye rakibinin yüzünü itiyor. Ama kural yüze dokunamazsın diyor. (bknz. TFF Teknik Bilgilendirme Madde 2: Eğer oyuncunun yüzüne eller ve kollar ile bilinçli bir şekilde darbe varsa, bu darbenin hız ve şiddetine göre Sarı Kart veya Kırmızı Kart uygulanması gerekir.)

Bir diğer önemli konu ise Fenerbahçe. Avrupa’da Feyenord karşısında oynanan oyun alınan galibiyet gerçekten takdire şayan. Ben, özellikle yabancı rakiplere karşı oynanan maçlarataraftarlık penceresinden bakmıyorum. Bu tür başarılar yalnızca Fenerbahçe’ye değil, Galatasaray’a ve diğer tüm takımlarına da seviye atlatır. Rekabet kaliteyi artırır. Eğer Fenerbahçe, rakiplerini sürekli eleştirmeyi bırakır, oyununa bakar, kendi içinde birliği sağlayabilir, gerekli transferleri de beklemeden yaparsa, bu sezon şampiyonluğun en güçlü adayı olur. Hatta şampiyon olursa ben de yine aynı şekilde, delikanlıca sorumu sorarım: “O gün geldiğinde, hakem hatalarıyla şampiyon olduk diyecek misiniz?”

Exit mobile version