Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Türk gazetecilere yönelik Schengen vize başvurularında artan kısıtlamaların endişe verici olduğunu belirterek, Schengen ülkelerine bu tür uygulamalara son vermeleri çağrısında bulundu.
EFJ’nin son verilere dayanan açıklamasına göre, Türk başvuru sahipleri için Schengen vizesi ret oranı, 2022’de yüzde 15’ten yüzde 50’ye çıkmış durumda.
Özellikle gazetecilere yönelik vize başvurularının Schengen ülkeleri tarafından sistematik olarak engellenmesi üzerine EFJ, “ayrımcı tutumlar”ın sonlandırılmasını ve kuralların gazetecilere yönelik daha ılımlı bir yaklaşımla kolaylaştırılmasını talep ediyor.
EFJ Başkan Yardımcısı Mustafa Kuleli, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Türk gazetecilere yönelik önyargılı ve ayrımcı tutumların mesleki sorumlulukların yerine getirilmesini engellediğini ifade ediyor ve Schengen ülkelerini vize uygulamalarındaki bu fiili ambargoya son vermeye çağırıyor.
Öte yandan, spor muhabiri Sinem Ökten de iki kez Schengen vizesi başvurusunun reddedilen gazetecilerden biri olarak durumu paylaşıyor. Daha önce defalarca Schengen Bölgesi’ni ziyaret eden Ökten, bu kez vizesinin onaylanmamasıyla büyük bir şok yaşadığını belirtiyor. Fransız büyükelçiliği, vize reddi için yetersiz kanıtlar gösterdiğini dile getirirken, Alman büyükelçiliği ise ret nedeni hakkında bir açıklama yapmamış.
Türk gazetecilere ek olarak, ülkenin diğer vatandaşları da Schengen vize engelleriyle karşı karşıya kalıyor ve yüksek vize ret oranlarından şikayet ediyor. Ancak, veriler Türkiye’nin Schengen vize başvurularının en büyük kaynağı olduğunu gösteriyor. Yalnızca 2022 yılında Türk vatandaşları 700.000’den fazla Schengen vize başvurusunda bulunarak, Rusya vatandaşlarını geride bırakmış durumda.
Bu durumda, Türkiye henüz vizesiz seyahat anlaşmasına sahip olmadığı için seyahat amacı ne olursa olsun, tüm vatandaşlarının Schengen ülkelerine giriş için vize başvurusu yapması gerekiyor.
Türk gazetecilere ve diğer vatandaşlara yönelik vize kısıtlamalarının sonlandırılması, ülkeler arası haber ve bilgi akışını sağlamak açısından önem taşıyor. EFJ’nin çağrısı, bu konuda ilgili tarafların dikkatini çekmeyi amaçlıyor.
