Site icon Malta Haber

Ali Bey’in Transferleri: Takıma mı, Sandığa mı?

3 Eylül 2025 | Onur Gökmen Yetim

Kaos bitti mi? Bitmedi. Dedikodu bitti mi? Hiç bitmez. Ama transfer dönemi bitti. Yalanın bini bir paraydı, “çözüldü” dendi, “uçakta” dendi, “imzaladı” dendi… En sonunda kasanın dibine inmeyip kasayı komple boşaltarak kapattılar. Şimdi hesap kitap yapmaya kalksak, üç büyüklere NASA’dan matematikçi lazım. Onu da kimseye anlatamayız. O yüzden ben döneyim sahaya.

Fenerbahçe… Ali Koç döneminde ilk defa nokta atışı dediğimiz iş yapıldı. Eskiden 15 adam alınırdı, 10’u çöpe, 5’i kaçardı. Bu sene öyle olmadı. Plan yapılmış. Neresi eksik, kim lazım belliymiş. Ama işin zamanlaması ayrı tartışma konusu. Kerem Aktürkoğlu mesela. Elemeden önce 25 milyon denilen adam, elemeden sonra yine 25. “Akıl kârı mı?” diye sorarsın.

Son gün gelen Ederson… Bak burası ayrı hikâye. Galatasaray’ın musluk şovunu bir kenara bırak, City’nin geçen seneki bir numarasını kalene koymak Türkiye’de olaydır. Evet pahalı. E ucuzu olsa Karagümrük alır zaten. Şimdi kaleci tartışması bitti. Livakovic mi, İrfan mı, bayrak kimin elinde mi? Yok. “Kale emin ellerde” diyorsun, kapatıyorsun defteri.

Asensio… Joker. Sağ, sol, orta her yere koyarsın. Kerem Nene, kanat tamam. Fred’in yanına Alvarez… Kreatif değil ama taş gibi adam. Biz yıllarca Mehmet Topal’ı izledik, bu onun Avrupa versiyonu. Ne yapar? Seni garanti tutar. Ne yapmaz? Sana mucize çıkarmaz. İşte bu kadar net.

Bir de kadro derinliği var artık. Geçen sene sakatlık olunca panik başlıyordu: “Bu oynayamazsa kim oynayacak?” sorusu vardı. Şimdi öyle değil. Her yere bir cevap var. İlk defa bu kadar mantıklı, bu kadar oturmuş bir mühendislik görüyoruz. Ama işte soru şu: Niye elendikten sonra? Niye hep aynı hikâye? Ali Bey gerçekten takım için mi yapıyor, seçim için mi? Bana kalırsa biraz seçim için. Sosyal medyada geyik dönüyor ya: “Ali Bey için her sene seçim olsun.” Vallahi doğru laf.

Teknik direktör işine gelince… Ali Koç’un kronik sorunu. Hoca gitti mi film başlıyor: “Şu mu, bu mu, o mu?” Final belli: İsmail Kartal. Hep aynı senaryo. Ama bak Mourinho gidince kasalar açıldı, transfer şovu başladı. Taraftar mutlu. Peki sahada garanti var mı? Yok. Ama en azından makas daraldı. Kâğıt üstünde “Ben de varım” diyebildi.

Velhasıl kelam; kağıt üstü tamam. Eksik neresi diye soruyorsun, net boşluk yok. Ali Koç döneminin en doğru transfer sezonu bu oldu. Ama kağıt üstü başarı yetmez. Çünkü top sahada. O kağıt doğruları, hakem düdüğü çaldığında kim çevirecek, asıl mesele o.

Exit mobile version