15.9 C
Malta
Pazartesi, Kasım 24, 2025
spot_img
spot_img

Onur Gökmen Yetim Yazdı: Gösteri Değil Mühendislik

Fenerbahçe’nin son dönem performansına baktığımızda sahada iki farklı teknik adam profili görüyoruz. Bir tarafta Rizespor’un hocası İlhan Palut… Kendini kanıtlama derdinde, oyunu tutma konusunda sıkıntılı ve maç içinde sürekli gövde gösterisine çıkan bir teknik adam. Rize’nin attığı gol öncesindeki frikikte hakem “el” dedi ama bana göre pozisyonda bir elle oynama yoktu. Bu karar hem tribünlere hem Palut’a acaba maçı gerçekten alıyor muyuz hissi verdi. Bunun karşısında ise oyunu bir dakika bile bırakmayan, rakibi an be an takip eden, Mourinho’nun bıraktığı enkazı tek tek toparlayan bir futbol mühendisi var: Tedesco. Bugün Fenerbahçe taraftarı artık “Kaybediyor muyuz?” diye değil, “Tedesco buradan çevirir” diye düşünüyor. Aradaki fark tam olarak bu.

İkinci yarıdaki Fenerbahçe ise oyunu domine eden bir yapıya büründü. Rizespor sadece bir şut çekebildi. Bu istatistik Fenerbahçe’nin ne kadar güçlü bir baskı uyguladığını ve oyunu ne kadar kontrol ettiğini gösteriyor. Ancak hücum parlıyor diye savunma zafiyetlerini unutmak kadar tehlikeli bir şey yok. Defans hattı ve kaleci vasat bir maç çıkardı. Birkaç pozisyonda Rize’nin az ama etkili hamleleri savunmanın kırılganlığını yeniden ortaya çıkardı. Kerem ve Mert Müldür ise yine çok kötüydü. Artık “kötü gün” değil, “kötü seviyeleri” konuşuyoruz.

Levent Mercan’ın durumu ise başka bir hikâye. Sezon başında rotasyon denilebilecek bir oyuncuyken bugün ilk 11’i zorlayan, dinamizmi ve pozisyon zekâsıyla fark yaratan bir profile dönüştü. Bu takımın önemli bir parçası olduğunu her maç biraz daha ispatlıyor. Orta sahadaki güç artarken Fenerbahçe’nin saha içindeki beyni ise tartışmasız Asensio oldu. Her organize atağın merkezinde o var. Takım ona göre kuruluyor, kurulacak da. Talisca’nın gelişi bu yapıya akıllı bir alternatif ekler. Buna karşın En-Nesyri takımı geri itmeye devam ediyor. Mücadele ediyor ama temposu oyunu geriye çekiyor. Artık herkes bunun farkında.

Ali Sowe’un etkisi ise çoğu kişinin gözünden kaçmış olabilir ama maçın kritik kırılma anlarında o etkiyi hissettiriyor. Son haftalarda hücumun parıltısı yüzünden unutulan savunma zafiyetleri, Sowe’un her hamlesinde yeniden ortaya çıktı. Bu savunmanın Osimhen’e böyle özgür alanlar vermesi hâlinde bambaşka bir senaryo konuşuruz. Laci’nin kırmızı kartı da bunun işaret fişeğiydi. Tüm maç “ne zaman atılacak?” dedirten bir gerginlikle oynadı ve geç de olsa atıldı. Rize’nin çözülmesi sadece Fenerbahçe baskısından değil, bu kırılmadan da kaynaklandı.

Sonuç? Fenerbahçe bugün kazanıyorsa bu, Mourinho döneminin bıraktığı dağınıklığın doğru ellerde toparlanmasıdır. Tedesco gösteri değil iş yapıyor. Sistemi adım adım inşa ediyor. Nene ise rolünü buldukça bu sistemin verimlilik dozunu artırıyor. Hücum göz kamaştırıyor, savunma hâlâ soru işareti ama artık net bir gerçek var: Fenerbahçe’nin başında maçı asla bırakmayan bir mühendis var ve bu takımın kimliği o mühendislikle şekilleniyor.

Son Haberler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz