24 Mayıs 2025 -Malta
Malta’nın Gżira kentinde yer alan tarihi Manoel Adası’nın kamusal bir park ve kültürel miras alanına dönüştürülmesi için başlatılan imza kampanyası, altı hafta içinde 10.000’den fazla destekçi topladı. “Manoel Island: Post Għalina” (Bizim İçin Bir Yer) adıyla yürütülen kampanya, Moviment Graffitti ve Flimkien għal Ambjent Aħjar (FAA) öncülüğünde, aralarında çevre, sağlık ve mimarlık alanlarından 40’tan fazla kuruluşun desteğiyle yürütülüyor.
Kampanyanın Amacı: Tarihi ve Doğayı Korumak
Kampanya, 2000 yılında MIDI konsorsiyumuna verilen 99 yıllık imtiyazın yeniden müzakere edilerek, adanın lüks konut ve ticari projeler yerine halka açık bir park ve kültürel alan olarak düzenlenmesini hedefliyor. Kampanya yetkilileri, Malta’nın en yoğun nüfuslu ve yapılaşmış bölgelerinden biri olan Kuzey Liman bölgesinde yaşayan yaklaşık 150.000 kişi için Manoel Adası’nın “yeşil bir akciğer” işlevi görebileceğini belirtiyor.
Kampanya metninde, adadaki tarihi yapılar olan Barok tarzı Fort Manoel ve Avrupa’nın en eski karantina hastanesi Lazzaretto’nun restore edilerek müze ve kültürel merkezlere dönüştürülmesi öneriliyor. Ayrıca, adanın 30 hektarlık alanının araçsız ve ticari olmayan bir ortamda halka açık yeşil alan olarak düzenlenmesi planlanıyor.
Hükümet ve MIDI ile Görüşmeler
Kampanya, hükümetin ve MIDI’nin mevcut sözleşmeyi yeniden müzakere etmesini talep ediyor. Aktivistler, hükümetin adayı kamulaştırmasını değil, mevcut sözleşme hükümleri çerçevesinde yeniden değerlendirme yapmasını istiyor.
Kampanya Süreci ve Katılım
Kampanya, 25 Mayıs 2025 tarihine kadar imza toplamaya devam edecek. Destekçiler, kampanyanın resmi web sitesi olan manoelislandcampaign.com üzerinden imza verebilir ve kampanyaya bağışta bulunabilirler. Kampanya, sosyal medya üzerinden de geniş bir kitleye ulaşmayı hedefliyor.
Bu kampanya, Malta’da kamusal alanların korunması ve halkın yaşam kalitesinin artırılması yönünde önemli bir adım olarak görülüyor. Manoel Adası’nın geleceği, sadece bir ada değil, aynı zamanda Malta’nın sürdürülebilir kalkınma ve kültürel miras politikalarının da bir göstergesi olacak.