Son dönemde parlamentoda yapılan oturumda, Clifton Grima (Eğitim, Spor, Gençlik, Araştırma ve Yenilik Bakanı) tarafından dikkat çekici bir açıklama yapıldı. Bakan Grima, üniversitenin tam-zamanlı (full-time) öğrencileri arasındaki cinsiyet dağılımını paylaştı: Öğrencilerin %60’tan fazlasının kadın olduğunu belirtti.
Bu oran, Malta’da yüksek öğrenimde kadın öğrenci sayısının erkek öğrencilere kıyasla ciddi bir çoğunluk oluşturduğunu gösteriyor. Daha önce yapılan araştırmalar da benzer sonuçlara işaret ediyordu: 2019–2020 akademik yılında öğrencilerin yaklaşık %60’ı kadın olarak kaydedilmişti.
Ancak dağılım fakültelere göre farklılık gösteriyor. Kadın öğrencilerin yoğun olduğu alanlar arasında Sosyal Bilimler, Eğitim, Sağlık & Refah, Güzel Sanatlar gibi “kadın hâkimiyeti” hâlen görece güçlü olan bölümler bulunuyor. Öte yandan Mühendislik, Bilişim-İletişim Teknolojisi (ICT) gibi STEM odaklı fakültelerde erkek öğrenciler hâlâ daha güçlü bir temsil sergiliyor.
Bakan Grima’nın sunduğu veriler, Malta’da yükseköğretimde cinsiyet dengesizliğinin — en azından öğrenci sayısında — kadın lehine değiştiğini ortaya koyuyor. Ancak bu dengenin fakülte ve bölüm bazında değişkenlik göstermesi, toplumsal ve mesleki tercihlerin ve müfredat yapılandırmalarının cinsiyet temsili üzerindeki etkisini gündeme yeniden taşımış oldu.


