Lokum Kura mı, Zift Gerçek mi?

22 Temmuz 2025

Fenerbahçe için sezon, 15 gün sonra resmen başlıyor. Şampiyonlar Ligi 2. ön eleme maçı… Rakip Feyenoord. Bazıları için “lokum gibi kura”. Ama gelin görün ki Mourinho, hazırlık maçından sonra çıkıp “15 gün sonra Şampiyonlar Ligi ön elemesi oynayacağız, kadro hâlâ eksik” diyorsa, orada “lokum” değil, mideye oturacak bir taş var demektir.

Bu açıklama, Mourinho’nun üst perdeden yönetimi yoklamasıdır. Açıkça söylüyor: “Hazırım, ama siz hazır değilsiniz.”
Ve bu da doğal olarak soruyu beraberinde getiriyor: Hazırlık maçında sahadaki Fenerbahçe, gerçekten Şampiyonlar Ligi ön elemesi oynayacak bir takım görüntüsünde mi?

Transferler derseniz, şu ana kadar sadece iki isim: Archier Brown ve Jhon Duran.
İyi oyuncular mı? Evet.
Yeterli mi? Asla.

Hele ki geçen sezonun omurgasını oluşturan Tadic ve Dzeko gibi iki tecrübeli liderin ayrıldığını düşünürsek… Bu takımın saha içi lideri hâlâ belli değil. Ne oyun kurucusu belli, ne kaptanı, ne de kriz anında ipi eline alacak ismi. Elde geçen sezonun Avrupa’da bazı aklı başında işlerini yapabilmiş kadrosundan kalma bir yapı var ama onun da yorgunluğu, hayal kırıklığı ve yıpranmışlığı hâlâ üzerinde.

Rakip Feyenoord, Hollanda’nın en sistemli takımlarından biri. Oyuncu satmayı, yetenek parlatmayı ve organizasyon kurmayı iyi bilirler.
Bizde her kura çekildiğinde “Lokum!” nidaları yükselir ama Avrupa’da her maç ciddi iştir. Hele bu seviyede…

Feyenoord için sezon başlamış olacak. Biz ise hâlâ eksikleri tamamlamaya, transferleri bitirmeye çalışıyoruz. Maçlara değil, listelere hazırlanıyoruz. Bu durum, o maçın favorisinin kim olduğunu da belirliyor.

Söylentiye göre Asensio ve Skriniar transferleri yolda. Gelirlerse seviye atlatırlar mı? Elbette.
Ama burada asıl mesele şu: Bu isimler o maçta sahada olacak mı?
Sadece lisans değil, takıma uyum, fizik kalite ve oyun planına entegrasyon da önemli.

2 haftada çözülür mü? Teoride evet, pratikte ise zor.

Kanat transferi hâlâ yapılmadı. Bu takımın geçiş oyunu oynaması gerekiyor ama kenarlarda topu taşıyacak, rakibi geriye itecek bir tehdit yok. Bu olmazsa, Mourinho ne plan yaparsa yapsın, rakibi eksiltmek ve kırmak mümkün olmaz.

Normalde beğenmediğim Mourinho, bu tur için elimizdeki tek güven unsuru.
Tecrübesi, Avrupa’daki pragmatizmi ve maç içi plan disiplini, bu turda bizi ayakta tutabilecek yegâne şey.

Tersine çeviriyorum: Mourinho dışında bu turda güveneceğimiz bir şey yok.

Kapalı oyun, sağlam savunma, bireysel hata yapmamak…

Fenerbahçe bu üç sacayağını kurarsa tura ortak olur.

Ama yok, geçen seneki gibi dağınık, ezberden uzak ve ruhsuz oynarsa, bu maç “şampiyonlar ligi hasretinin” sadece bir başka versiyonu olur. Yine hüsran.

Bu maç sadece bir ön eleme değil. Sezonun psikolojik eşiği.
Geçilirse, hem yönetim biraz nefes alır hem de takımın özgüveni tazelenir.
Geçilemezse, daha 3. haftada camia içi kriz başlar.

Bu maç, Mourinho’nun projeye tutunma maçı.
Yönetimin kendini ispat maçı.
Oyuncuların karakter testi.
Taraftarın sabır sınavı.

Sonuç olarak: Bu kuraya “lokum” demek kolay.
Ama bu lokumu yemek için diş gerekir.
Fenerbahçe’de şu an o dişin olup olmadığını ise sadece Mourinho biliyor.