Avrupa Komisyonu’nun açıkladığı otomotiv politika paketinde öne çıkan “Made in EU – AB’de üretilmiştir” yaklaşımı, teşvik ve desteklerin kapsamını yerel üretim koşuluna bağlayarak daha korumacı bir çerçeveye işaret ediyor. Bu yaklaşımın, Türkiye otomotiv sanayisinin AB pazarındaki konumu ve ihracat görünümü açısından kritik bir eşik oluşturabileceği değerlendiriliyor.
Komisyonun “kurumsal araç filolarının” dönüşümünü hızlandırmayı hedefleyen düzenleme setinde, üye ülkelerin sağlayacağı mali desteklerin yalnızca “AB’de üretilmiş” olarak tanımlanacak araçlara yönlendirilmesi planlanıyor. Tanımın nasıl yapılacağına ilişkin kriterlerin ise Komisyonun çıkaracağı “yetki devri (delegated acts)” ile ayrıca belirleneceği görülüyor.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu da bu çerçevede “Made in EU” tanımının Türkiye açısından belirleyici olacağını vurguladı. Eroldu, “Made in EU tanımına Türkiye’nin de dahil edilmesi ülkemiz ekonomisi açısından hayati önem taşıyor” ifadesini kullandı.
Sektör temsilcileri, Türkiye’nin otomotiv ihracatında AB’nin ağırlığına dikkat çekerek, “AB’de üretilmiş” kriterinin teşvik mekanizmalarında genişletilmesi halinde tedarik zinciri entegrasyonu ve yatırım kararları üzerinde baskı oluşabileceğini belirtiyor.
